Mineraller ve Yararları, Mineral Çeşitleri ve Faydaları Nelerdir
Beden sağlığını koruyabilmek
için vitaminlerin yanı sıra madenlere de gereksinim duyar. Bunların başlıca
görevi kanın ve hücre aralarındaki sıvıların alkali-asit dengesini sağlamaktır.
Bu maddeler gudde salgılarını etkiler ve bedenin iyi çalışmasını sağlar.
Beslenme uzmanlarına göre kadınlar erkeklerden 3-4 kat fazla demire gereksinim
gösterirler; çünkü kadın her ay bir miktar kan kaybeder. Demir alyuvarlar,
dolayısıyla da kansızlık çekenler için elzemdir. Kan oksijeni bedene demir
sayesinde taşır. Demirin sindirimi asit bir ortam gerektirir. Normal bir midenin
asiditesi alınan besindeki demiri eritebilir. Ancak birçok insanda, özellikle B
grubu vitaminleri eksik olanlarda ve soda gibi alkali sıvı alanlarda bu asit
eksiktir. Sonuç olarak demir yararsız olur. Demirin sindirimi için, alınan
besinde yeterli miktarda klorofil ve bir miktar da bakır bulunması gerekir.
Demir kuru fasulyede, kuru bezelyede, buğdayda, yulafta, kuru erikte, ıspanakta,
peynirde, hurmada, üzümde, incirde, portakalda, domateste, muzda, havuçta,
lahanada, fındıkta, kara turpta, marulda, mercimekte, çavdarda, balda, şalgamda,
kerevizde bulunur.
İyot :
Tiroit guddesinin dengeli çalışması için iyot zorunludur. İyot eksikliği guatra,
ayrıca halsizliğe, asabiyete ve gerginliğe yol açar. Deniz tuzunda ve denizden
çıkan her türlü üründe bulunan iyot gudde sisteminin dengeli gelişmesinde
yardımmcıdır. İyot en çok deniz yosununda, özellikle de "kelp" denilen yosun
türünde bulunur. Diğer kaynaklar her ne kadar azsa da başlıcaları şunlardır:
Kuşkonmaz, lahana, havuç, böğürtlen, turp, ıspanak, domates, patates, soğan,
muz.
Kalsiyum ve Fosfor :
Kalsiyumun büyük bir kısmı kemiklerde ve dişlerde bulunur; ancak küçük bir
miktarını sinirlerle kaslar kullanır. Asabiyet, gevşeyememe, uykusuzluk,
huysuzluk, halsizlik, kaslarda kramp, aybaşı zamanında hanımların karın
krampları ve sancıları kalsiyum eksikliğinden ileri gelebilir. Kalsiyum kanın
pıhtılaşmasında büyük rol oynar. Eksikliği diş çekidiğinde veya ameliyat
sırasında kanamaya neden olabilir. Başlıca kaynaklar:
kara turp, kuru incir, salatalık. (Gelişmiş ülkelerde kalsiyum kemik tozu
halinde hap olarak satılır.) Diğer kaynaklar;
pekmez, badem, susam v.b.
Kalsiyum ile fosfor birbirlerini tamamlayan iki mineraldir. Biri eksikse,
öbürünün de etkisi azalır. Fosfor tahıllarda, fındık, brüksel lahanası, kuru
incir, patates, marul, muz ve portakalda bulunur. Dişlerin, kemiklerin,
hücrelerin de fosfora gereksinimi vardır. D vitamini kalsiyum ile fosforun
bedene mal olmasını, kana geçmesini, dişlerde ve kemiklerde depolanmasını
sağlar. Sinirler, kaslar ve beden, gereksinimi olan günlük kalsiyum ve fosforu
alamazsa, beden bunları kemiklerle dişlerden çekip alır. Kalsiyum ve fosfor
fazla miktarda alınınca beden bunları dışkı yoluyla atar. Başlıca fosfor
kaynakları;
nohut, badem, mısır, hindiba, üzüm, mercimek, bezelye, kepekli pirinç, soya
fasulyesi, salatalık, portakal, domates, kavun, erik v.b.
Kükürt :
Proteinleri oluşturan aminoasitlerde bulunur. Bedenin her dokusunda bulunan
kükürt, sindirimin temizleyicisi ve antiseptiğidir. Kükürt safra salgılarını
olumlu etkiler. Beslenme uzmanlarına göre bedende biriken ürik asidin başlıca
nedeni alınan besinlerde fosforun yüksek, buna karşılık kükürdün düşük oluşudur.
Tüm tahıllarda, cevizde, bademde ve bu türden yağlı bitkilerde fosfor bulunur.
Fosfor-kükürt dengesini sağlamak için adı geçen besin maddeleriyle birlikte bol
sebze ve meyve yemeli. Kükürt genellikle sebze ve meyvelerde bulunur.
Potasyum :
Bedendeki tüm hücrelerin, kasların ve dokuların bu madene şiddetle gereksinimi
vardır. Birçok ünlü besin uzmanına göre, kanser hastalığının bir nedeni de
bedenin potasyumdan yoksun kalışıdır. Bu eksiklik besinlerin bu madenden yoksun
bir toprakta yetişmesinden ileri gelir. Tahılda bol miktarda potasyum bulunur.
Ancak rafine edilmiş tahıldaki potasyumun dörtte üçü yok olur. Rafine edilmiş
besinlerde diğer mineraller de eksiktir. Potasyum eksikliğinin belirtileri
şunlardır; Arterit, kabızlık, yüksek kan basıncı, kaslarda kramp ve gerilme,
uyuklama, gevşeyememe, iştahsızlık, kolay soğuk algınlığı, ellerde ve ayaklarda
üşüme, ussal ve kassal yorgunluk ve kanser. Potasyum elma sirkesinde, üzümde,
üzüm suyunda, balda, pekmezde, meyvelerde, yeşil sebzelerde, domateste ve
özellikle ısırgan otunda bulunur.
Sodyum ve Klor :
Bu iki maden bedenimizde büyük rol oynar. Midemizin hidroklorik asit yapabilmek
için klora gereksinimi vardır. Hidroklorik asit proteinlerin normal sindirimi ve
madensel tuzların kana kolayca yerleşmesi için gereklidir. Sodyum ve klor birçok
besin maddesinde ve doğal olarak sofra tuzunda bulunur. Bu madenlerden
yararlanmak amacıyla aşırı tuz yemek doğru olmadığı gibi, tuzu besinden tamamen
kaldırmak da doğru değildir (doktor tavsiyesi hariç). Çünkü bu madenlerin
eksikliği bacak kaslarında kramplara, bazen bulantıya, yorgunluğa ve baş
dönmesine neden olabilir. Sıcak havalarda duyulan yorgunluğun ve bitkinliğin bir
nedeni de bedenin terle aşırı tuz kaybetmesidir. Sodyum ve klor kaynakları;
fasulye, kestane, tahıl, pancar, kereviz, maydanoz, marul, ıspanak, hurma v.b.
Oligo-elementler (Eser
elementler) :
Bedenimizdeki pek az miktarda bulunan bu madenlerin de sağlımız için önemli
olduğu muhakkaktır. Ancak bunların bedendeki işlevi kesin olarak bilinmiyor.
Oligo-elementler alüminyum, kobalt, bakır, iyot, nikel ve çinkodur.
Alüminyum :
Bedenin çeşitli organlarında bulunur. Eksikliği uykusuzluğa ve kaygıya neden
olur. Kaynaklar;
elma, kavun, mantar, kuşkonmaz, enginar.
Bakır :
Bedendeki etkisi kesinlikle bilinmiyor. Ancak anemide doktorlar hastalarına
kobalt, demir ve bakır verince iyi sonuçlar alıyorlar. Kaynaklar;
kuru üzüm, pancar, havuç, muz, ıspanak, lahana, erik, kayısı, badem, fındık,
çavdar.
Çinko :
Bu maden hücrelerde, özellikle de tiroit ve cinsiyet bezlerinde bulunur. Çinko
insülinin bileşiminde yer alan bir madendir. Eksikliği yaraların zor
kapanmasına, karaciğer sirozuna yol açabilir. Kaynaklar;
tahıl, pancar, lahana. Kobalt :
Bedenimizde az miktarda bulunan bu maden B12 vitaminini oluşturan elemanlardan
biridir. Kandaki alyuvarların gelişmesi için gereklidir. Kaynaklar;
mantar, mercimek, burçak.
Magnezyum :
Yapılan deneylerde farelerin besini magnezyumdan yoksun olduğunda damarlarda
genişleme, kalpte hızlı atış ve tansiyon düşüklüğü görülmüştür. Tez kızan
insanlarda da bu mineralin noksan olduğu anlaşılmıştır. Aşırı rafine besin
yiyenlerin ve yeşil sebze yemeyenlerin bu minerale gereksinimi vardır.
Kaynaklar;
domates, soğan, incir, üzüm, hurma, badem, yulaf, çavdar, buğday, fındık, kara
turp, gravyar peyniri, havuç, kereviz, marul, pırasa.
Manganez :
Beden bu madeni böbreklerde ve karaciğerde depolar. Eksikliği kısırlığa, zor
gelişmeye yol açar. Kaynaklar; kuşkonmaz, tahıl ve yağlı bitkiler (ceviz, badem
v.b.).
Nikel :
Bu maden pankreası ve karaciğeri etkiler. Ancak bu konudaki bilgiler hayvanlar
üzerinde yapılan deneylere dayanmaktadır. İnsan üzerindeki etkisi kesinlikle
bilinmiyor. Kaynaklar; mantar, lahana, tahıl, meyveler, havuç, kuru fasulye.