GDO Nedir, Zararları Nedir, GDO İnsana Zararlımıdır, GDO Hangi Ürünlerde Var
GDO Nedir, İnsanlara Zararlarımıdır?
GDO nedir ne değildir? Zararları ne?Peki nedir bu GDO? İnsana zararları ne? Hangi ürünlerde var?
GDO nedir
Genleri bir canlıdan alıp başka bir canlıya nakletme işine ‘Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO)’ deniyor. Amaç sıcağa, soğuğa, böceklere ya da virüslere karşı dirençli yeni ‘tür’ler yaratmak. Kısacası açlığa çözüm. Çünkü GDO teknolojisiyle, çok daha fazla ürün elde edilmesi ve besin değerlerinin artırılması hedefleniyor.
Ancak genetiği değiştirilmiş gıdaların sağlığa zararları tüm dünyada tartışma konuları arasında en önemli yer tutuyor. Farklı gen türlerinin karıştırılması yoluyla elde edilen yeni organizmalar, GDO karşıtlarınca, ‘Frankeştayn gıda’ olarak tanımlanıyor.
GDO’lar üzerinde çok
sayıda yöntem ve kimyasal madde
kullanıldığı için daha çok az gelişmiş
ve gelişmekte olan ülkeler üzerinde
denendiği iddia ediliyor. Kısaca
GDO'ların deneme laboratuvarları fakir
ülkeler...
Bağımsız araştırmalara göre GDO'lu ürünlerin zararları ise şöyle:
ANTİBİYOTİĞE DİRENCİ VE ALERJİYİ ARTIRIYOR
- GDO'lu tohumlar, antibiyotiklere karşı direnç, ağır alerji, uzun süreli hayvan deneylerinde organ hasarı, organlarda küçülme, kan biyokimyasında bozulma, kısırlık, ölü doğum oranında ciddi artış, gelecek nesillerde boy ve tartı eksikliği gibi olumsuzluklara yol açtığı ortaya çıkarıyor.
- Bitki hücresine yerleştirilen her gen
bir protein üretiyor. Bu proteinler
bugüne kadar insanın besin zincirinde
yer almayan, her biri alerji yapabilecek
potansiyele sahip kimyasal maddeler.
Nitekim soya fasulyesine karşı alerjisi
olmadığı halde 'raundupR' isimli
herbiside dirençli soya fasulyesine
alerjik olan insanlar vardır. Bu tür
alerjilerle ilerde çok daha fazla
karşılaşılacaktır.
- Bu yabancı genlerin sindirim
sisteminde tümüyle metabolize edildiği
iddia edilirdi. Gerek hayvan
deneylerinde gerekse de insan
çalışmalarında bu yabancı genlerin bazı
fragmanlarının veya tümünün bozulmadan
kalın bağırsağa kadar ulaşabildiği hatta
kalın bağırsaktaki bakterilerin
içine girip bakterilerin genetik
yapısını değiştirdiği ve genin üretmekle
yükümlü olduğu proteinin (toksin ya da
herbisit direnci) üretildiği
saptanmıştır.
FARELER
ARTIK ÜREYEMİYOR ORGANLARI KÜÇÜLÜYOR
- Her ne kadar GDO'ların insanlar üzerindeki etkileri henüz bilinmese de hayvanlar üzerindeki etkileri belirlendi. İskoçya Rowett Enstitüsü'nden Dr Arpad Pusztai'nin GDO patates ile beslediği farelerin tümünün iç organlarında küçülme, sindirim sistemlerinde bozukluk, bağışıklık sistemlerinde çökme, kan yapılarında bozulma ve mide çeperlerinde kalınlaşma görülmüştür.
- Avusturya Tarım ve Sağlık Bakanlığı'nın finansmanı ile Viyana Üniversitesinin geçen yıl yaptığı bir çalışmada ise GDO gıdalarla beslenen farelerin üç, dört nesil sonra büyük ölçüde üreme yeteneklerini kaybettikleri belirlenmiştir.
TÜRKİYE'DE ZATEN VAR, RAFLARDAKİ EN AZ 900 ÜRÜNDE MEVCUT
Avrupa Birliği
ülkelerinin bir çoğunda yasaklanmış olan
bu ürünleri, Türkiye'de insanlar
farkında olmadan tüketiyor. Uzmanlar, şu
anda raflarda yer alan en az 900 üründe,
GDO’ların
kullanıldığını söylerken, ODTÜ'de
yapılan bir çalışma farklı illerden
alınan 28 domatesten 22'sinin
genetiğinin değiştirilmiş olduğunu
gösteriyor.
Türkiye'ye 2003 yılında
toplam 1.818.131 ton mısır ABD ve
Arjantin’den girdi. Yine 2003 yılında
toplam 813.635 ton soya ABD ve
Arjantin’den girdi. Arjantin ve ABD'de
yetiştirilen mısır ve soyanın %70'den
fazlasının transgenik olduğu bilinen bir
gerçek. Oysa, Türkiye'ye transgenik
ürünlerin ve tohumlarının girmesi yasak.
Ancak rakamsal gerçekler, Türkiye'ye
GDO’lu ürünlerin üstelik devlet eliyle
sokulduğunu ortaya çıkarıyor. Türkiye,
ithal edilen herhangi bir ürünün
genleriyle oynanıp oynanmadığını
gümrükte analiz edecek laboratuvarlara
sahip değil.
ÖZELLİKLE SOYA,
SUCUK, PİZZA GİBİ KIRMIZI ETLİ ÜRÜNLERDE
Soya ve mısırın
kullanıldığı yerleri düşündüğümüzde
herkesin GDO'lu ürünleri tükettiği
aşikâr.
Soya; soya yağı, sucuk, salam, sosis,
köfte, pizza, hamburger gibi kırmızı
etli ürünler ve et suyu tabletlerinde,
soya etli kıyma, soya unu, fındık,
fıstık ezmesi, süt tozu, kozmetik
sanayiinde, hayvan yemlerinde, mısır
ise; mısırdan elde edilen nişasta bazlı
tatlandırıcılarda, mısır yağında, bebek
mamalarında,
Tüketici Hakları Derneği'nin isteği ile
Ankara Tarım İl Müdürlüğü ve
İsviçre'deki laboratuvarlarda yapılan
analizlerde farklı firmalara
ait, mısır unu, soya etli kıyma, yemlik
mısır, soya ve mısır karışımı tavuk
yeminin GDO’lu olduğu belirlendi.
Şifalı Bitkiler Rehberi